Ben bir Cumhuriyet Halk Partiliyim.
Bu cümleyi başa koyuyorum; çünkü birazdan ifade edeceklerimi muhalefet olsun diye değil, sorumluluk bilinciyle yapılan bir itiraz olması bakımından ifade edeceğim.
Kırıkkale’de musluğu açıyorsunuz, su bulanık akıyor. Belediye Başkanı çıkıp açıklama yapıyor. Açıklama var, çözüm yok! Kelime çok, berraklık yok! Oysa yerel yönetim dediğiniz şey, krizi anlatma becerisi değil; krizi yaşatmama sanatıdır..
Ahmet Önal’ın kamuoyuna sunduğu ifadeler, ne teknik olarak tatmin edici ne de siyasal olarak güven vericidir. “Sadece bulanık” gibi ifadeler, belediyecilikte çözüm üretemeyenlerin sığındığı klasik kelime stokudur. Bu kelimelerle sorun çözülseydi, bu ülkede ne altyapı sorunu kalırdı ne de kriz.
Kırıkkale’miz Cumhuriyet Halk Partisi belediyeciliğine yabancı değildir.
Bu şehir, Sayın Sahir Koçak’la CHP’nin ne demek olduğunu sadece afişlerde değil; sokaklarda, altyapıda ve tüm kamusal alanda görmüştür. O dönem partimizin belediyeciliği; “şöyle oldu, böyle oldu” değil, “olmadan önledik” anlayışıyla yürütülmüştür. Kaldı ki sorun çıkmadan yapılan işler, zaten açıklama gerektirmeyecektir.
Bugün ise sorun çıktıktan sonra yapılan açıklamalarla belediye idare edilmeye çalışılıyor.
Eğer belediyede Sayın Sahir Koçak dönemindeki gibi, CHP’li işin ehli teknik kadrolar hakim olsaydı Kırıkkale’li hemşehrilerimiz bugün musluktan akan suyu konuşmazdı.
CHP’li olmak yalnızca rozet taşımak değildir! CHP’li olmak; halk sağlığını, altyapıyı, yaşam kalitesini ciddiye almaktır. Bireysel çıkarları uğruna halkı ve demokrasiyi askıya alanlar ne CHP’lidir ne Atatürkçüdür.. Bugün yaşanan tablo, Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihsel belediyecilik çizgisiyle örtüşmemektedir. Ve bunu söylemek, partiye zarar vermeyecek, tam tersine partiyi ayakta tutacaktır.
Bulanık suyu “sadece bulanık” diye tanımlamak, vatandaşı hafife almaktır. Kırıkkaleli hemşehrilerim, ne içtiği suyun rengini ne de kendisine yapılan açıklamaların içeriğini yabana atacak bir halk değildir. Bu şehrin bir hafızası vardır. Sayın Sahir Koçak’ı hatırlar. CHP belediyeciliğinin neye benzediğini, bu başarılı dönemin CHP’li ve liyakatli kadrolarla gerçekleştirildiğini bilir.
Cumhuriyet Halk Partimiz, belediyemizde liyakat ve ciddiyet eksikliği varsa, kadrolaşma sorunu varsa; görmezden gelerek değil, bunun üzerine gidilerek güçlenecektir. Aksi halde musluktan su ile beraber halkın güveni de bulanık akacaktır.
Kırıkkaleli hemşehrilerimizin ihtiyacı yeni açıklamalar değil, eski ama sağlam bir anlayıştır:
CHP’nin kamucu, planlı ve iş bilen belediyeciliği. Bunu sağlanmanın yegane yolu ise tüm partililerin seçme ve seçilme hakkını kullanarak yönetime katılmasından geçmektedir.
Saygılarımla.