Türkiye ve Kırıkkale’de Kırsal Kalkınma 7

Bir önceki yazımda ülkemizdeki ‘’hayvan varlığı ve sayısı’’ konusu üzerinde durmuştum. Bugün ki yazımda da aynı konu üzerinde duracağım.
Hayvan varlığı konusunda bir diğer etken ise kültürel ve dini olarak beslenme alışkanlığımızdaki etkenlerdir. Müslüman Türkler olarak biz domuz etini tüketmiyoruz. Avrupa’da büyükbaş sığır, dana, manda vb.; küçükbaş koyun, domuz ve az da olsa keçi tüketimi görülmektedir. Biz bu sayılanlar arasında domuz etini tüketmediğimiz için cinsin adeti olarak bir adım geride kalmaktayız. Bu açığı kapatmak için ülkemizde yetiştirme alanı oldukça bol olan ‘’keçi yetiştiriciliğine’’ yönelmemiz gerekmektedir. Ülkemizde ne yazık ki keçi etine insanlarımız mesafeli yaklaşmakta ve tüketmekten kaçınmaktadır. Bu olumsuz alışkanlığı yok edip insanlarımıza bu lezzeti sevdirmek için gerekli reklam ve etkinlikler bir an önce yapılmalı ve keçi yetiştiricileri teşvik edilerek şu anda 11 milyon? civarında olan keçi sayısı en kısa zamanda 30 milyon civarlarına çıkartılmalıdır. Protein deposu olmasının yanı sıra keçi hayvanının beslenme şeklinden kaynaklı, etinin de diğer büyükbaş ve küçükbaş hayvanların etlerinden daha lezzetli olduğunu ne yazık ki sadece Yörüklerimiz bilmektedir. Keçi etinin lezzetini insanımıza ulaştırmalı ve alışkanlıkların değişmesi için gerekenlerin yapılması gerekmektedir. Bu sayede ülkemiz için gerekli olan et ihtiyacı için yeni ve sağlıklı bir alternatif sunulmuş olacaktır.
Diğer bir alternatif ise ‘’hindi ve kaz ‘’ etidir. Bilindiği üzere hindi ve kaz eti beyaz et olarak kabul edilse de gerek besleyiciliği gerek protein deposu olması gerekse içerdiği düşük kolesterol oranıyla asla göz ardı etmememiz gereken bir besin çeşididir. Dünyada gelişmiş ülkeler hindi etine gerekli önemi vererek ülkemizden pek çok kat fazla hindi eti üretmekte ve tüketmektedir. Ülkemizde ise ne yazık ki gerekli değeri görememekte ve gerek üretim sahasında gerekse tüketim sahasında geri kalmaktadır. Ülkemiz için hindi ve kaz yetiştiricilerine gerekli destekler verilmeli ve bu bölümden mezun olmuş kardeşlerimize gerekli kredi imkanı sağlanarak üretimi desteklenmelidir. Bunun yanında hindi ve kaz eti tüketimi içinse milletimiz teşvik edilmeli ve et tüketim alternatiflerinden birisinin olması sağlanmalıdır.
Kırıkkale’miz diğer yazım ve bu yazımda saydığım hayvan türlerinin üretimi için gerekli alan ve altyapıya sahip bir konumdadır. Özelikle çevresindeki köyler ve yanı başımızdan akıp giden Kızılırmak tatlı su balıkçılığı için biçilmiş kaftandır. Köylerimiz her türlü büyükbaş ve küçükbaş, kanatlı hayvan ve arıcılık için ideal bir durumdadır. Bunun yanında Kızılırmak suları her ne kadar gerekli soğukluğu sahip olmasa da yanı başında kurulacak RES ve GES’ler ile gerekli alt yapılarla suyun şartları sağlanarak devasa balık çiftlikleri kurularak kaliteli alabalık ve tatlı su levreği üretilebilir. Bu sayede gerek şehir ekonomisine gerekse ülke ekonomisine büyük bir katkı sağlanabilir. Bunun için gerekli adımların zaman kaybetmeden atılması gerekmektedir.
Diğer yazımda hayvan varlığı konusu üzerinden devam edeceğim.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Köşe Yazıları Haberleri