ÇEŞİTLİ İKRAMLAR YAPILDI
Kırıkkale’de bu yıl 5.’si düzenlenen "Aileler Tanışıyor Şenliği ve Yörük Türkmen Şöleni", Kırıkkale Yörük Türkmen Derneği ve Bozkır Dacılık tarafından gerçekleştirildi. Geleneksel kültürün yaşatıldığı renkli görüntülerle vatandaşlara unutulmaz anlar yaşattı.
BOZKIR DAĞCILIK İLE YÜRÜYÜŞLER YAPILDI
Beylik Çayırı’nda gerçekleştirilen etkinlikte, mehter takımı eşliğinde temsili "Yörük göçü" canlandırıldı. Atlı gösteriler ve seğmen oyunları izleyicilerden büyük alkış aldı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği şenlikte, geleneksel kıyafetler, halk oyunları ve kültürel etkinlikler öne çıktı. Etkinlik alanında kurulan Yörük çadırları ve ekmek pişiren kadınlar, geçmişin izlerini günümüze taşıdı. Kızılay tarafından kurulan stantta vatandaşlara çorba ikram edildi.
BÜTÜN DÜNYAYA NAKŞETTİK
Çeşitli sivil toplum kuruluşlarının da yer aldığı şenlikte kültürel zenginlikler sergilendi; aileler de kaynaşma fırsatı buldu. Vatandaşlar, davul-zurna eşliğinde yöresel oyunlar oynayarak şenliğe renk kattı. Vali Mehmet Makas, konuşmasında Yörük kültürünün Türk milletinin varlığını sürdürmesinde oynadığı role dikkat çekti.
Vali Makas, "Toroslar'da bir Yörük çadırında duman tütüyorsa, bu, Türk milletinin varlığının daim olacağının bir resmidir. Bundan bizim hiçbir şüphemiz yok. Çünkü vatan, millet, ezan denildiği zaman şahadete giden milletin özünde, şu karşımda duran Yörük kültürü vardır. Allah sayınızı artırsın. Sayın Cumhurbaşkanımızın özellikle belirttiği üzere, ‘Türkistan coğrafyası’ diyerek bunu tüm dünyaya nakşettik" dedi.
DÜNYAYA İLÂ-YI KELİMETULLAH’I YAYALIM
Türkistan’dan Anadolu’ya uzanan tarihi yolculuğa da değinerek, Hoca Ahmet Yesevî'nin talebeleri gibi İlâ-yı Kelimetullah gayesinin bugün de devam ettiğini belirten Vali Makas, şunları kaydetti: "Türkistan coğrafyasından Hoca Ahmet Yesevî’nin talebeleri bu topraklara doğru göç ederken, hep şu amaçla yürüdüler: Dünyaya İlâ-yı Kelimetullah’ı yayalım, Allah ve Resulü’nü anlatalım, bununla beraber hoşgörüyü götürelim; o coğrafyalarda kan ve gözyaşı bitsin... Alperen dedelerimizin, Hoca Ahmet Yesevî’nin ve Oğuz Kağan’ın izinde yürüyeceğiz. Bizler de onların bize ödev olarak bıraktığı bu kutlu yolda, İlâ-yı Kelimetullah’ı yaymak adına sadece Anadolu coğrafyasında değil, tüm dünya coğrafyasında ve gönül ikliminde hakim olacağız ve dünyaya, dedemizin, ecdadımızın, ceddimizin yaptığı üzere nizam vereceğiz."
TARİHİ BİR SORUMLULUK
Kırıkkale Belediye Başkanı Ahmet Önal ise Yörük kültürünü yaşatmanın bir onur olduğunu belirterek, "Anadolu’nun mayasında olan bu kadim milletin en kıymetli evlatlarından biri olarak Yörük Türkü olmak bizim için büyük bir şereftir" ifadelerini kullandı. Dernekler ve STK’lara destek vermeye devam edeceklerini ifade eden Önal, bu desteğin tarihi bir sorumluluk olduğunu söyledi.
Yörük Türkmen Derneği Başkanı Çetin Özyön ise 2025 yılının "Aile Yılı" ilan edilmesi dolayısıyla düzenlenen "Geleneksel Aileler Tanışıyor" şenliğine katılımdan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Özyün, "Köklerimize sahip çıkmak, Türk töresini, kardeşliği ve Türk aile yapısını yaşatmak adına; Cumhurbaşkanlığımız tarafından 2025 yılının ‘Aile Yılı’ ilan edilmesi münasebetiyle düzenlediğimiz ‘Geleneksel Aileler Tanışıyor’ şenliğine hoş geldiniz" diye konuştu.
ÖZYÖN: “EMEK VERENLERE TEŞEKKÜR ETTİ”
Özyön, “Kırıkkale Yörük Türkmen Derneği olarak, Bozkır Dağcılık kulübü ile Kıl çadırdan beton şehirlere uzanan yolda, köklerimize sahip çıkmak adına, Türk Töresini, Gardaşlığı, Türk Aile yapısını yaşatmak üzere, Cumhurbaşkanlığımız tarafından 2025 Aile yılı ilan edilmesi Münasebeti ile Aile Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Gençlik Spor il Müdürlüğü, Belediyesi, Kızılay, SAMDER işbirliği ile düzenlediğimiz “5.Geleneksel Aile Şenliğimiz” de sizleri ve birbirinden değerli basın mensupları, Stk başkanları ve Ailenin kıymetini bilerek buraya gelen tüm misafirlerimizi Muhabbetle Selamlıyorum. “
MUHABBET DOLU SELAMLAR GÖNDERDİ
“Ata Yurdumuz Aşağımahmutlarımıza Hoş geldiniz, Sefalar Getirdiniz. Türkmen Şeyhi, Piri Türkistan, Hoca Ahmet Yesevi’nin Siyam kasabasına Arslan Baba Ata’ya, Buhara’ya, Semerkant’a, Şuşa’ya, Saraybosna’ya, Üsküp’e, Kerkük’e, Telafer’e, Musul’a, Bayır Bucak’a, Zulüm Gören Doğu Türkistan’a, Soykırıma uğrayan, Filistine, Gazzeye, Tunadan Altaylar’a olmak üzere Alemlere Nizam verelim diye umutla bizleri bekleyen Tüm Mazlum Coğrafyalara, Bozkırın ortasından, Bağrı yanık Ozanlar diyarı, Silaha adını veren Şehir, Bozlakların Otağı Kırıkkale’mizden muhabbet dolu selamlar gönderiyorum”
SONSUZA KADAR DALGALANACAKTIR
“ Gazi Ata’nın “ Gidip Toroslar’a bakınız. Eğer orada bir yörük Çadırı varsa ve dumanı tütüyorsa şunu çok iyi biliniz ki Bizi, Milletimizi hiç bir güç asla yıkamaz.” diyen Haykırışı ve “Ey Türk Titre ve Kendine Dön” diyen Bilge Kağan’ın Öğütleri kulaklarımızda hala çınlıyor. Obamızın ateşi yanıyor, halaylar halkalanıyor, gönüller bir oluyor...Oğuz Atanın 24 Boyunu temsil eden, Tüm Türk Devletlerimizin Bayrakları kıl çadırımızın tepesinde, başımızın üzerinde, Toy Alanımızda dalgalanıyor ve Son Türk hayatta olduğu müddetçe, yani sonsuza kadar dalgalanacaktır” dedi
DİM: “BİR SANAT HALİNE GETİRMİŞ İNSANLARDIR”
Bozkır Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı Mehmet Dim, “Dağların eteklerinde yürürken, rüzgarın taşıdığı duman kokusuyla, keçi çanlarının sesini duyarsınız. İşte o an anlarsınız ki, bir Yörük obasına yaklaşıyorsunuz. Onlar yüzyıllardır Anadolu’nun dağlarını mesken tutmuş, doğayla iç içe yaşamayı bir sanat haline getirmiş insanlardır. Biz dağcılar, yüksek zirvelere çıkarken, asıl zirvede yaşayanların onlar olduğunu fark ederiz. Yörükler, doğanın dilini konuşur. Havanın, toprağın, hayvanın her halinden anlayacak kadar hassas, çevresine karşı saygılı ve bilgili insanlardır.”
BİRLİK VE BERABERLİK SERGİLENDİ
“Modern dünyanın hızla unuttuğu pek çok şeyi; sabrı, kanaatkârlığı, emeğin kıymetini, onlardan yeniden öğrenmek mümkün. Onlar sadece geçmişin bir parçası değil, geleceğe uzanan bir bilgelik taşıyorlar. Dağlar sessiz tanıklardır."
"Ama Yörükler, o dağların sesi, nefesi, kalbidir. Onlarla tanıştığınızda, sadece insan değil, bir kültür, bir yaşam felsefesi tanımış olursunuz. Milletlerin uzun ömürlü yaşamalarının yolu öz benliklerine, kültürlerine sahip çıkmaktan geçiyor. Yörük kültürü Orta Asya Steplerinden getirdiğimiz ve günümüze kadar gelebilen en orijinal Türk kültürüdür. Bizlerin bu kültürü yaşatması, sahip çıkması gerekiyor."
"Bizler de bu niyetle bu programı de bu çalıştık. Umarım bir nebze olsun kültürümüzün hatırlanmasına, yaşatılmasına katkıda bulunmuşuzdur. Bizleri burada ağırlayan Başta Çetin başkanım, muhtarım olmak üzere Aşağı Mahmutlar halkına, bu programın yapılmasında büyük emek veren Bozkır Dağcılık ve Kırıkkale Yörük Türkmen Derneği ekibine, desteklerinden dolayı Kırıkkale Belediyesine, Samder’e, Kızılay’a, Aile ve Sosyal Politikalar il Müdürlüğü’ne teşekkür ederim. Hepinize saygılar sunarım” dedi.