Can: “Suç işleyenleri ötekileştirmeden topluma kazandırmalıyız”
UYGULAMA ÖNERİLERİNİ PAYLAŞACAK
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından Antalya’da gerçekleştirilen “Türk Denetimli Serbestlik Sistemi 20. Yıl Uluslararası Kongresi”, Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Tesisleri’nde başladı. Kongrede, denetimli serbestlik sisteminin 20 yıllık deneyimi kapsamlı şekilde değerlendirilecek; ulusal ve uluslararası uzmanlar, sistemdeki yenilikleri, uygulama deneyimlerini ve geleceğe dönük vizyonları tartışacak. Programda 183 bildiri, 7 panel, 5 atölye ve 5 poster sunumu yer alacak; katılımcılar denetimli serbestliğin toplumla bütünleşme, rehabilitasyon ve infaz süreçlerindeki rolünü ele alacak, geleceğe yönelik strateji ve uygulama önerilerini paylaşacak.

ÖNEMLİ SONUÇLAR ORTAYA ÇIKARACAK
Kongre açılışı, konuşmalarla başladı. Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Yakup Ali Kahveci, denetimli serbestliğin modern ceza politikalarının temel unsurlarından biri haline geldiğini belirterek, değişen suç tipleri, dijitalleşme ve toplumsal beklentilerin infaz süreçlerini dönüştürdüğüne dikkat çekti. Kahveci, uygulama çeşitliliğinin artırılması, modellerin entegrasyonu ve uluslararası iyi uygulamaların ülkeye kazandırılmasının önemine vurgu yaptı ve kongrenin çözüm önerilerinin geliştirilmesi ile ortak aklın güçlendirilmesi açısından önemli sonuçlar doğuracağını ifade etti.
İNSAN HATA YAPABİLİR, İNSAN SUÇ İŞLEYEBİLİR
Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can ise konuşmasına: “Yirmi yıl denetimli serbestlikte önemli bir süre. 2005 yılında yasalaşan sistemde, Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonu üyesi olarak bu yasanın çıkmasında da bizim de imzamız var. Ondan dolayı da onur duyuyoruz. Bu yirmi yıllık süreç içerisinde serbestlikte ciddi gelişmeler oldu. Bu gelişmelere Türk hukuk sisteminde ayak uydurmaya gayret etti. Tabii ki eksikliklerimiz olabilir. Bu kongrenin amacı da bu eksiklikleri görmek, mukayeseli hukukta neler oluyor, neler bitiyor? Bunları gözlemlemek ve esinlenmek, karşılıklı görüş alışverişinde bulunmak, bu eksiklikleri de gidermek. Peki bunu ne için yapıyoruz? Bütün hukuk sistemlerinde de insan hata yapabilir, insan suç işleyebilir. Özünde insandır. Değer vermek gerekir. Evet, farklı hukuk sistemlerinde farklı görüşlerimiz de olsa, geleneklerimiz, göreneklerimiz, değerlerimiz farklı da olsa hepimizin amacı ideali tektir.” sözleri ile başladı.

BÜTÜN GAYEMİZ İNSANA HİZMET ETMEKTİR
Bakan Can konuşmasında denetimli serbestlik sisteminin temel amacını vurgulayarak şunları dile getirdi: “Bütün gayemiz insana hizmet etmek, adalete hizmet etmek. Dolayısıyla bu manada bizim de suç işleyen insanları toplumdan ötekileştirmekten ziyade, topluma değer katması anlamında topluma kazandırmamız gerekiyor. Peki denetimli serbestlik ne demek? Benim değerlendirmeme göre denetimli serbestlik, bir hakkın tahliyesine kadar geçen süreçtir. Peki bu süreç içerisinde biz bireyi ne yapacağız? Bütün modern ceza infaz rejimlerinde kişinin ıslahı, iyileştirilmesi, tedavi edilmesi olarak değerlendiriliyor. Bizim hukuk sistemimizde de aynı şekilde. Peki bu değerlendirmeyi topluma kazandırmayı yaparken mağduru düşünmeyecek miyiz? İşte buradaki en önemli nokta şu; mağduru ikinci kez mağdur olmaması. Tabii bunu teyit etme anlamında, bizim toplumun da sağlığını, düzenini ve güvenliğini koruma adına denetimli serbestlikte tedavi etme cihetine gidiyoruz. Kişiyi korumaktan ziyade asıl olan toplumu korumaktır.” dedi.
Kaynak:İhlas Haber Ajansı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.