Eğitim Sen’den Kadına Şiddete Hayır

Eğitim Sen’den Kadına Şiddete Hayır
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Eğitim Sen Kırıkkale Şubesi kadın meclisi tarafından yürüyüş yapıldı konuya dikkat çekildi. Yürüyüş sonunda atılanlar adına bir açıklama yapan...

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Eğitim Sen Kırıkkale Şubesi kadın meclisi tarafından yürüyüş yapıldı konuya dikkat çekildi. Yürüyüş sonunda atılanlar adına bir açıklama yapan KESK Kırıkkale Şubeler Kadın Meclisi, Eğitim Sen Şube Kadın Sekreteri Necla Büyükyıldız, “Savaşa, Erkek Şiddetine, Yoksulluğa Karşı, Barışı, Hayatlarımızı Ve Haklarımızı Savunuyoruz” şeklinde ifade etti.

NEFRET SÖYLEMLERİNE YENİLERİNİ EKLİYOR

Eğitim Sen Kırıkkale Şube Kadın Sekreteri Necla Büyükyıldız açıklamasında “Dünyada ve ülkemizde sağ, muhafazakâr iktidarlar, savaş ve şiddet politikalarıyla kadın kimliğine ve emeğine dönük saldırılarını sürdürüyor. Biz kadınların mücadelesi her zaman olduğundan çok daha fazla baskıyla susturulmaya çalışılıyor. Evde, işte, okulda, sokakta, sosyal medyada, dijital platformlarda erkek şiddetine maruz bırakılıyoruz. Erkek şiddetine dair veriler iktidarlar tarafından açıklanmıyor. Şiddet vakalarının üstü örtülmeye çalışılıyor. 2022 yılında erkek şiddeti 334 kadını öldürdü. Sadece 2022 verilerine baktığımızda bile şiddetin hedefi haline gelen kadınların sayısının arttığını görüyoruz. Ama AKP-MHP iktidarı sorun çözmek yerine kadın düşmanı siyasetine ve nefret söylemlerine yenilerini ekliyor” dedi.

GAZZE’DE SAVAŞ VE SOYKIRIM SUÇU İŞLENİYOR

Büyükyıldız “Bu yıl başta Gazze olmak üzere Ortadoğu ve Dünya’da savaşların sebep olduğu yıkımlar, ülkede dokuz ay önce, 6 Şubat depreminde enkaz altında kalan iktidarın yeni yıkımlara yol açacak özelleştirme politikaları, kadın düşmanlığını meclise taşıyan kadın düşmanı koalisyonlar, hukuk sisteminin çöktüğünün teyidi bir yargı krizinin yanında büyük bir ekonomik krizle girdiğimiz 25 Kasım’da erkek devlet şiddetine, yoksulluğa, emek düşmanlığına, savaşlara karşı barışı, hayatlarımızı ve haklarımızı savunuyoruz şiarını yükseltiyoruz.  Her 25 Kasım’da olduğu gibi bu yıl da sınırları ve zamanları aşan kadın dayanışmasını ve Mirabal kardeşlerin 1960larda Trujillo’nun diktatörlüğünün devrilmesinde yol açan direniş ve mücadelesini selamlayarak isyanımızı dile getireceğiz. Haftalardır İsrail’in Gazze’ye her geçen gün artan şiddetli saldırılarına tanık oluyoruz. Savaşta öldürülenlerin çoğunun kadın ve çocuk olduğunu üzüntüyle takip ediyoruz. Gazze’de savaş ve soykırım suçu işleniyor. İkiyüzlü devletler her zaman olduğu gibi, dünyanın her yerinde, Filistin’den Rojava’ya kadınların bedenlerini savaş politikalarına alet ediyor, hayatlarını hiçe sayıyor. İçinde bulunduğumuz coğrafyada maalesef yalnızca bazı hayatlar kutsal sayılıyor. Haklarımız ve hayatlarımız için İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz diyoruz. Sözleşme yeniden yürürlüğe girene, gereği yerine getirilene ve 6284 Sayılı yasa etkin bir biçimde uygulanana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Uzun zamandır şiddete, savaşa, yoksulluğa sömürüye karşı sürdürdüğümüz kendi yaşamlarımızın özneleri olma mücadelesinin iktidarları nasıl korkuttuğunun farkındayız. Bugünün kadın hak ve özgürlüklerinin yıllardır yürüttüğümüz mücadeleyle elde edildiğini  görüyorlar. Bizler emeğimizin gaspı ve bedenimizin denetimine dayanan sistemik tahakkümü kırmanın, ataerkil kapitalist sistemi ortadan kaldırmanın yolunun örgütlü kadın mücadelesini kararlılıkla sürdürmekten ve yılmadan yükseltmekten geçtiğini biliyoruz.Ekonomik ve sosyal güvenceden yoksun bırakılmayı, yoksullaşmayı, bize dayatılan kimliklerle yaşamayı, güvencesiz- kayıt dışı çalıştırılarak sömürülmeyi, dünyanın bakımı da dahil tüm bakım yüklerini karşılıksız olarak yüklenmek zorunda görülmeyi, şiddet ve istismar tehdidi altında yaşamayı reddediyoruz. Bu sorunlara çözüm üretecek politikalar yapılsın, kadına yönelik şiddetin tüm biçimleri ortadan kalksın istiyoruz. Kadınların eşitlik ve özgürlük sorunu çözülmeden siyasi, medeni, sosyal ve ekonomik haklara erişimden bahsedilemeyeceğinin altını çiziyoruz Varız! Diyoruz. Vardık ve var olacağız” şeklinde ifade etti.

Bu haber toplam 20 defa okunmuştur
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.