Hamit Pehlivanlı

Hamit Pehlivanlı

Kırıkkale 100 yaşında haberiniz var mı?

Şehirlerin tarih içerisindeki gelişimi her zaman dikkat çekmiş, orada yaşayanlar ve tarihçiler için, daima üzerinde düşünülen ve araştırma yapılan konuların başında gelmiştir.

Şehirlerin tarihi yazılırken, ilk olarak o şehrin ne zaman, kim veya kimler tarafından kurulduğu, kimler tarafından ele geçirildiği incelenir, tarih boyunca geçirdiği merhaleler ele alınır. Yani siyasi hayatı incelemeye tabi tutularak kronolojisi ortaya konulur. Ondan sonra coğrafi, stratejik konumu, mimari yapısı, varsa kalesi, iç kalesi, surları, çarşıları, pazarları, han, hamam, vs. incelenerek kuruluşundan günümüze tarihi açıklanmaya çalışılır. Son olarak da geçirdiği bir işgal ve kurtuluş günü var ise bunların yıldönümleri anılır. Bunun için toplantılar yapılır, sinema filmi, belgeseller çekilir. Anma toplantıları, kutlama toplantıları yapılır.

Tarihî olaylar, devamlı canlı tutulmak suretiyle yeni nesillere bu miras devredilmeye gayret edilir. Bu işleri, (varsa) üniversiteler, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, vakıflar, dernekler, mülki idareler takip ederek icra ederler. Özellikle belediyeler gibi o yerin halkı tarafından seçilen kurumların kendilerini seçerek başa getiren halka karşı yükümlülüğüdür. Zira belediye yetkilileri genellikle o şehirde doğup büyüyen, kökleri o topraklarda olan insanlar tarafından yönetilir. Valilik veya kaymakamlık gibi mülki idare birimleri de devlet adına o şehirleri yönetenler olarak sorumludurlar. Onların da devlet gücünü temsil edenler olarak yönettikleri halka karşı bir sorumlulukları olduğu şüphesizdir.

Bu genel çerçeveyi çizdikten sonra Kırıkkale’ye gelelim. Kırıkkale, 1925’te ilk defa köy olarak yerleşime açılmış bir şehirdir.

Kırıkkale’nin kurulduğu coğrafyada 1925’te sadece boş arazilerden ve bu toprakların içinden geçen Çorak Özü deresi ile Kızılırmak’a ulaştığı yerde bataklıktan başka bir şey yoktu. Millî Mücadele sırasında yerli ve millî bir savunma sanayiine ihtiyaç duyulmuştu. Aslında bu ihtiyaç I. Cihan Harbi sırasında da duyulmuş ve arayışlara girilmişti. I. Cihan Harbi’nin ve ardından Millî Mücadelenin bütün sıkıntılarını iliklerine kadar hisseden kadrolar bunun için harekete geçtiler. Mustafa Kemal ve Fevzi Paşalar ilgili askerî personeli ve mühendisleri bunun için görevlendirdiler.

1921 yılında bölgeye keşfe gelen uzmanlar şimdiki MKE tesislerinin bulunduğu yerde karar kıldılar. Askerî Fabrikalar Umum Müdürü Mustafa Asım (Berkman) Paşa ve yanındaki uzmanlar heyeti kararlarını bildirdiler. Özellikle Fevzi Paşa bu bölgede ısrar etmiştir. O zamanki bazı kişiler Fevzi Paşa’yı bu çorak yere, bozkıra niçin böyle bir tesis kurmada direniyor diye tenkit etmişlerdir. Ancak Mustafa Kemal ve Fevzi Paşaların kararı kabul edilerek fabrikaların temelleri burada atıldı. Zaman içerisinde bu kararın ne kadar isabetli olduğu ortaya çıkacaktır.

Fabrikaların inşaatları ilerledikçe bölgede nüfus birikmeye başladı. Fabrikaların faaliyete geçmesiyle birlikte de işçi ve ailelerinin sayısı arttı. Bu durum karşısında 1925 yılında fabrikaların bulunduğu yer köy olarak yerleşime açıldı. Yani bugünkü Kırıkkale’nin temelleri 1925’te atılmış oldu. Hemen hemen Cumhuriyet ile yaşıt olan Kırıkkale, demek ki bugün 100 yaşında.

Görebildiğim kadarıyla şehrimizden kimsenin bu yaşı kutlamak gibi bir endişesi ve faaliyeti yok gibi. Sadece 2-3 Mayıs 2025’te Turan Düşünce Derneği tarafından “Kırıkkale Tarihi ve Kültürü Sempozyumu-I” adıyla başarılı bir etkinlik yapılmıştır. Böylece vaziyet kurtarılmış oldu. Ancak bunun yeterli olmadığı kanaatindeyim. Türkiye’nin Cumhuriyet döneminin ilk ve en büyük savunma sanayii tesislerinin bulunduğu Kırıkkale’nin 100’üncü yaşı, hak ettiği şekilde kutlanmalıdır. Şanına yakışır bir sempozyum tertip edilmelidir. Tarihi, coğrafyası, ekonomik durumu, savunma sanayiinin gelişimi ve bugünkü durumu, edebiyatı, folkloru, mutfak kültürü, sosyolojik yapısı, eğitim durumu ve geleceği için yapılabilecekler vs. ortaya konulmalıdır. Bu etkinlik için hem de hiç zaman geçirilmeden hazırlıklara başlanmalı ve 2025 senesi içerisinde de icra edilmelidir. Bu 100. yaş ıskalanmamalıdır. Bu etkinlik(ler) sorumlu olan herkesin bu şehre karşı boynunun borcudur.

Kırıkkale Vilayeti ve Kırıkkaleliler bu kadarını hak ediyordur, öyle değil mi?

Bu konuda yetkililerin harekete geçeceğinden hiç şüphem yok. Buna samimiyetle inanıyor ve kutlamalar için harekete geçileceğini şimdiden görüyor gibiyim.

Bu yazı toplam 70 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hamit Pehlivanlı Arşivi