Her konuda ön yargı ile yaklaşılan memleketimizde yöresel mutfağı da bundan fazlasıyla nasibini alıyor, ne zaman Kırıkkale’nin yöresel yemekleri var (üstelik köy köy gezilerek yazılan makale, tez v.b bilimsel çalışmalara rağmen) diye sohbete başladığımda hemen bir itiraz, karşı çıkma ile karşılaşıyorum, dernek olarak mutfağımızı yazılı, görsel ve sosyal medya aracılıyla tanıttığımızda da yine aynı grup alaycı bir üslupla: “Hadi canım bu bizim yemeğimiz mi? Filanca yerde yapılıyor bunun benzeri uydurmuşunuz böyle bir yemeğimiz yok” diye üst perdeden, insafsızca, üstelik başta aşçıyım, şefim diye gezen kişiler ve liyakatsiz yöneticiler karşı çıkarak güzelim memleketimize haksızlık ediyorlar.
Ortaöğretim ve yükseköğretim hayatımı gastronomi üzerine eğitim alarak geçirdim, sektörde yıllarca çalıştım, ardından yiyecek içecek hizmetleri alanında öğretmen olarak görev yapmaya başladığımda, başta bu alanı tercih eden öğrencilerin azlığı ve Kırıkkale’de gastronomi alanında kalıcı, doğru dürüst hiçbir çalışma yapılmadığını gördüm, bunun üzerine gastronomi alanında vatana millete hayırlı projelere imza atmak ve bu yolda daha güçlü olmak mücadelemi STK yoluyla yapma kararı aldım, şahsıma güvenen memleket sevdalısı 7 kurucu üye ile Kırıkkale Pastacılar Aşçılar Kebapçılar Derneğini kurdum, bu yolda başta ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef gösterdiği “Muhasır Medeniyetler Seviyesine” getirme düşüncesini ve Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye Yüzyılı” perspektifini (Yürüttüğümüz Coğrafi işaret süreci, istihdam odaklı “Şeker Hamurundan Hayallerim” projesi ve Kırıkkale’mizin mutfağını yurt dışında tanıtacağımız Erasmus v.b) gastronomi alanında temsil etmek, başta şahsıma ve yönetim kurulumuza onur ve gurur veriyor, bu yolda üzüldüğüm ve bir o kadar kızdığım bir durum var, sayın Cumhurbaşkanımızın gücünü ve kudretini kamu kurumlarında temsil etsin, vatana millete hayırlı işler yapsın diye atadığı yöneticiler (aralarında çok değerli işler yapan kıymetli yöneticilerimizi tenzih ediyorum, onlar kendini biliyor?) kalıcı, istihdam yaratan projelere neden imza atmıyor, merak ediyorum???
Ülkemiz ekonomik olarak dar bir boğazdan geçiyor, bazı yöneticiler gerek istihdam gerekse insan odaklı projeleri ortaya çıkararak ülkemizi düzlüğe çıkarmada baş rol oynamaları gerekirken ne yazık ki vazifelerini yapmıyor, yapmadıkları için halk bu durumda faturayı direk hükümete oradan da Cumhurbaşkanına kesiyor, buradan liyakatsiz ve koltuk sevdalısı yöneticilere sesleniyorum: Eğer çalışmayacaksanız, üreten, istihdam yaratan projelere imza atmayacaksanız o koltuklarda ne işiniz var? Kibrinizi ve egonuzu alıp o koltukları terk edin hemen???
Başta, vatan millet sevdalısı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, STK başkanı ve bir eğitimci olarak çağrıda bulunuyorum, vatandaş vergilerini o koltuklarda yan gelip yatın diye vermiyor, üretmeyecekseniz, kalıcı projelere imza atmayacaksanız ne hükümetin ne de halkın günahına asla girmeyin!!!